Konfor alanından çıkıp, konforlu bir VPS'e geçmek

Şu an okuduğuuz bu blog yakın zamana kadar MediaTemple’da barınıyordu. 2004-2005’li yıllarda o zaman çok sükse yapmış olan Grid Server paketini kendilerinden bir şekilde aldım ve 15 senedir de her şeyimi orada tutmaya devam ediyordum. “Sonuçta Warner Bross bile bizim müşterimiz diye hava atan devasa hosting şirketi, uyduruk olamaz” (İşte bu pazarlamanın bir konusu ve bu konulara da instagram hesabım‘da değiniyorum)

5-6 ay önce PhalconPHP ile yazdığım bir kodu canlıya almam gerekti, fakat Phalcon bir PHP eklentisi olarak çalıştığı için bunu MediaTemple’da yapmam mümkün değildi. İyiki de değilmiş ve AWS’den bir VPS almışım (t3a.small) AWS’nin performansının yerel bilgisayarımdan daha iyi olduğunu, 70-80ms’lerde çalışan betiklerin o düşük özellikli VPS’de bile 8-10ms’lerde çalıştığını görünce de çok memnun oldum.

Öte yandan 10 sene aradan sonra Mediatemple’da tekrar kullanmaya başladığım WordPress aşırı yavaş çalışıyordu ve bunu da AWS’ye taşımaya karar verdim. Türkiye’nin bir numaralı WordPress’cisi sevgili arkadaşım İzzet Emre Erkan‘ın tavsiyesi ile bu geçisi yaparken sunucu olarak Litespeed’i tercih ettim.

Sonuç olarak AWS’de Docker konteynerı üzerinde çalışan bir Litespeed Web Server ve bunun üzerinde Litespeed Cache ile çalışan bir WordPress kurulumu yaptım.

Nasrettin Hoca’nın kulağını tersten göstermesi misali; Litespeed’in ücretsiz lisansı ile yalnızca tek alan adı kullanabiliyor. Oysaki benim AWS sunucumda koşması gereken başka bir domain daha var. (AWS sunucusunu alma nedenim olan) Bu nedenle Litespeed’i kurdum ama port 80’i direkt dışarıya açmadım, Nginx’in ters proxy olara kullanarak Litespeed’i onun arkasına aldım. Böylece hem Nginx’le diğer siteyi yayınlayıp, hem de blogum için Litespeed’i kullanabildim. Bu her ne kadar ideal kurulum olmasa da (sonuçta araya fazladan bir Nginx sunucu girmiş oldu) , oluşacak kaybın ihmal edilebilir olduğunu düşünüyorum.

LiteSpeed Web Server Nedir?

Apache ve Nginx ücretsiz açık kaynaklı sunucular ve internetin gelişimine katkıları çok büyük. Litespeed ise aylık abonelik sistemi ile ücretli olarak sunulan profesyonel bir sunucu yazılımı. Ücretli deyince hemen kaçmayın, ücretsiz sürümü de var, birazdan onu da anlatacağım.

Litespeed, Apache ve Nginx’in iyi taraflarını almış ve üzerine koyarak harika bir ürün çıkarmış. Apache ve Nginx’e aşinaysanız, Litespeed’in yönetim paneline baktığınızda bile “adamlar güzel sunucu yapmış” diyeceksiniz.

Litespeed genel performans olarak da çok başarılı ama Wordress ve Magento cache eklentileri sayesinde bunlar da rakipsiz performans sağlıyor. Laravel Framework’ü ile de kullanılabilen benzersiz cache özelliğini yeni başlayacağım projede kullanarak kendi kodum içinde bir öncesi/sonrası karşılaştırması yapacağım.,

Gelelilm ücrete… Litespeed Enterprise sürümünü 1 alan adı ile kullanmak ve kullanıldığı makine 2GB’dan fazla hafızaya sahip olmamak şartı ile ücretsiz olarak kullanabiliyorsunuz. Üretli lisanslar ise hafıza ve alan adı sayısına baz alınarka ücretlendiriliyor. Aylık 10$’dan 92$’a kadar olan paketler mevcut. Nginx varken sunucu yazılımına para verilir mi demeyin, kesinlikle verilir çünkü bu yazılım sunucu donanım masraflarından sağladığı kazançla size çok daha fazlasını kazandıracak. Aylık masrafı 10$’ı geçmeyecek bir sunucu ile neler yapabildiğini aşağıda paylaşağım.

AWS, Litespeed ve Litespeed Cache performansı ne kadar arttırdı?

Karşılaştırma Testini Nasıl Yaptım?

Site henüz MediaTemple’da barınırken Google PageSpeed Insights değerlerini not ettim. Apache JMeter ile kendi bilgisayarımdan “yüklenme testi” (Load Test) yapmayı denedim ama görece yavaş bağlantımla bunu yapmanın çok da etkili olmadığını düşünerek loader.io (Load test için çok başarılı, tavsiye ederim) üzerinden de testler yaptım.

Sonuçlar

Loader.io sonuçları doğrudan sunucu performansını yansıttığı için karşılaştırmayı o sonuçlar üzerinden yapacağım.

MediaTemple ortalama 4 istemci yüküyle, 519ms ortalama süresi verdi.

İstemci sayısını sıfırdan 600’e kadar çıkartarak yaptığım deneyde yaınt süreleri 1000ms’lere kadar çıktı, Sunucu 400 istemciden sonra “500 sunucu hatası” vermeye başladı. (Belki de korumaya geçti bilemiyorum.)

Daha sonra sayfayı yukarıda belirttiğim kuruluma (Nginx arkasında duran bir Litespeed sunucu) taşıdım. Performansta inanılmaz artış oldu.

Ortalama 4 istemci ile Litespeed performansı, 16ms

2 VPCU’lu 2GB ram’li VPS’im istemci sayısı sıfırdan 1000’e çıkarken pek başarılı performans gösteremedi. 250 anlık istemcide 1000ms sürelere ulaştı ama 700+ istemciye kadarda pes etmeden dayanabildi. 🙂

Litespeed Cache mucizesi

Şimdi gelelim LiteSpeed Cache, yani sunucu seviyesinde Cache mucizesine.

Litespeed Cache optimizasyonu ile anlık 4 istemci olduğunda sadece 4ms sürede yanıt verdi. Arada Nginx olduğuna da unutmayalım. Bu süre belki de 1-2ms’lere düşecektir.

250 anlık istemci yükü altında stabil olarak 200ms altında bir erişim süresi sağlanabiliyor.

Anlık 1000 istemciye kadar bana mısın demeyen ve 1000 istemcide bile 600ms’lerde yanıt verebilen bu sunucu aylık 5-6$ masrafı olan bir sunucu.

Yetmez dedim ve biraz daha zorladım. 1 dakika boyunca anlık 1000 istemci. ilk 3-4 saniyeden sonra kendine gelip ortalama 700ms ile servis etti.

Sonuç olarak koskoca Mediatemple’ın çok övündüğü “Grid” sistemi ile sağlayamadığı performansı Litespeed 2Vpcu ve 2Gb ram’li bir makine ile sağlayabildi. Arada Nginx sunucu olduğu için gerçek performansı ölçemedim ama direkt Litespeed kullanılarak çok daha iyi bir performans sağlanacağı kesin.

Litespeed’in Docker ile kurulumu gayet basit ve benim yaptığım gibi Nginx arkasına alma gibi fantazilerine girmezseniz ayarları da gayet kolay. Hatta ve hatta Docker vs. uğraşmadan CyberPanel kurarak size Litespeed ve çok daha fazlasını sunacak Cpanel alternatifi bir yönetim paneline de kavuşabilirsiniz.

Bu konularda desteğe ihtiyacınız olursa bana sosyal medya hesaplarım üzerinden ulaşabilirsiniz.

Sevgiler…